Özel nitelikli kişisel veriler, öğrenilmesi halinde ilgili kişi hakkında ayrımcılık yapılmasına veya mağduriyete neden olabilecek nitelikte verilerdir. Bu nedenle kanunda ayrıca düzenlenerek işlenmesi daha ağır şartlara tabii tutulmuştur. Sağlık verileri ise kanunda özel nitelikte kişisel veri olarak sayılmıştır. Bu kapsamda sağlık verileri ancak ilgili kişinin açık rızası veya kanunda sınırlı haller halinde işlenebilmektedir. Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi amaçlarıyla, yetkili kurum ve kuruluşlar ile sır saklama yükümlülüğü altında bulunan hekimler ve sağlık çalışanları sağlık verilerinin işlenebilirler.

Ölen kişinin hasta kaydı hastaneden nasıl istenir? Ölmüş bir kimsenin hasta kaydını yani sağlık verilerini talep edebilmek için mirasçılık belgesi ( veraset ilamının) hastaneye sunulması gerekir. Yasal mirasçıların her biri bıu belgeyi ibraz ederek ölen kişinin verilerini talep etmeye yetkilidir. Sağlık kurumları ölmüş bir kimsenin sağlık verilerini en az 20 yıl süre ile saklanmalıdır.

Avukatlar müvekkillerinin sağlık verilerine erişimi için vekaletnamede hangi yetkiler olmalıdır? Avukatların müvekkillerinin sağlık verilerine erişimi konusu Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesinde düzenlenmiştir: Düzenlemeye göre; "Avukatlar, müvekkilinin sağlık verilerini genel vekâletname ile talep edemezler. Müvekkiline ait sağlık verilerinin avukata aktarılması için düzenlenmiş olan vekâletnamede, ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verilerinin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rızasını gösteren özel bir hüküm bulunması gerekir." Dolayısıyla avukatlar genel dava vekaletnamesi ile müvekkillerinin sağlık verilerine erişemezler.

Doktorların Özen Yükümlülüğü ve Kayıt Tutmanın Önemi Doktorlar, mesleklerini icra ederken özenle hareket etmek zorundadırlar. Hastalarını tedavi süreçleri hakkında bilgilendirmeleri ve tıbbi müdahale öncesi açık rızalarını almaları bu özen yükümlülüğünün bir parçasıdır. Aynı zamanda, doktorlar ve sağlık kuruluşlarının, hasta bilgilerini kaydedip arşivlemeleri de bu yükümlülüğe dahildir. Özellikle, onam belgeleri ve hasta kayıtları, malpraktis davalarında yapılan tıbbi işlemlerin kanıtlanmasında önem taşımaktadır. Hasta Kayıtlarının Arşivlenme Yükümlülüğü Kimin? Arşivleme yükümlülüğü hastanenin, fakat tedaviyle ilgili kayıt tutma görevi doktorun sorumluluğundadır. Kayıt tutmama, malpraktis davalarında özen eksikliği olarak kabul edilerek doktor ve hastane aleyhine sonuçlar doğurabilir..

Hasta Hekim İlişkisinde Aydınlatılmış Onamın Önemi? Aydınlatılmış onam, tıbbi müdahalelerde etik ve hukuki bir zorunluluktur. Hastaların kendi sağlık kararları üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlar. Bu kapsamda hastaların, tedavi seçenekleri, riskler ve olası sonuçlar hakkında tam bilgi sahibi olmaları esastır. Ayrıca onam belgeleri hekimler için hukuksal bir koruma sağlar. Hasta, tedaviye onay verdiğinde, bu tedavinin riskleri ve sonuçları hakkında bilgilendirildiğini kabul etmiş olur. Bu, olası malpraktis davalarında hekim için önemli bir savunma noktasıdır. Dava dosyalarına sunulan onam belgelerinde aydınlatan hekimin imzasının bulunmaması malpraktis yargılamasında eksiklik olarak kabul edilmektedir.

Hastalar için hazırlanan aydınlatılmış onam belgeleri nasıl olmalı? Aydınlatılmış onam belgesi açık, anlaşılır ve net bir dil kullanılarak yazılmalıdır. Hasta veya hasta yakınının eğitim seviyesi ve anlama kapasitesine uygun olmalı, yabancı hasta aydınlatılmasında onam belgelerinin diline dikkat edilmelidir. Yabancı hastanın anladığı dilde yazılmalı gerekirse tercüman ve tanık olan kişinin de imzası alınmalıdır. Aydınlatılmış onam belgesinin içeriğinde tıbbi müdahalenin türü, amacı, yöntemi, faydaları ve riskleri detaylı bir şekilde açıklanmalı, alternatif tedavi yöntemleri ve olası sonuçları da belirtilmelidir. Hastanın tedaviyi reddetme hakkı açıkça ifade edilmeli, hastaya herhangi bir baskı altında olmadan karar verebileceği vurgulanmalıdır. Belgeyi imzalamadan önce, hastaya yeterli zaman tanınmalıdır. Büyük operasyonlar için Yargıtay 24 saati makul süre olarak kabul etmektedir. Aydınlatılmış onamın alındığının ispatı doktor ve hastanededir.

Çocukların sağlık verilerine erişimi konusunda ebeveynlerin ve çocukların hakları nelerdir? Çocukların sağlık verilerine erişim, yasal düzenlemelere ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin hassas kurallara tabidir. "Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik" kapsamında ebeveynler, çocuklarının sağlık kayıtlarına e-Nabız sistemi üzerinden, herhangi bir onay gerekmeksizin erişebilirler. Ayırt etme gücüne sahip çocuklar, kendi sağlık geçmişlerine ebeveynlerinin erişimini bu sistem üzerinden sınırlayabilirler. Anne ve babanın boşanması durumunda, velayet hakkı olmayan ebeveyn de, çocuğun yararı gözetilerek ve yasal sınırlamalar çerçevesinde sağlık verilerine erişim hakkına sahiptir.

Sünnet uygulamaları sonrası hekime açılan malpraktis tazminat davaları konusunda emsal karar inceleyeceğiz. Kararda koter kullanımı sırasında yaşanan olumsuzluklar, sünnet sonrası kanama, enfeksiyona bağlı gelişen komplikasyonlar ve derinin fazla ya da az kesilmesine bağlı şikayetler, toplu sünnetler sırasında ayrılan zaman diliminin azlığına bağlı olarak sünnet ve sonrası takiplerin eksik yapılması, komplikasyonların zamanında tespit edilememesinden kaynaklı davalar olduğu görülmektedir. Yine anestezi kullanımına bağlı alerjik durumlar da emsal davalara ek olarak sayılabilir. Sünnet uygulamaları sonrası hekime açılan malpraktis davalarına emsal olarak inceleyeceğimiz karar koter yöntemi ile yapılan sünnet işlemi sonrası uğranan zararın tazminine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararıdır. Kararın detaylarını web siteminizde bulabilirsiniz. https://www.hanyaloglu-acar.av.tr/malpraktis-tazminat/s%C3%BCnnet-uygulamas%C4%B1-malparaktis-davas%C4%B1